brightness_1
Meclislerde Allah’ı Zikretmenin Müstehablığı:
Meclislerde (oturumlarda) Allah’ı zikretmeye teşfik eden ve zikretmenin fazileti hakkında bir çok hadis vardır. Bu hadislerden biri de Ebu Hreyre radıyallahu anh’ın rivayet ettiği şu hadistir. Ebu Hureye radıyallahu anh’dan rivayet olunduğuna göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz Allah’ın yollarda gezip dolaşan ve zikir (ilim) ehlini arayan (insanları korumakla görevli olan Hafaza meleklerinin dışında) birtakım melekleri vardır. Allah’ı zikreden bir topluluk buldukları zaman: Aradığınız (istediğiniz) şey buradadır, hemen gelin, diye birbirlerini çağırırlar. Melekler gelip onların etrafını kanatlarıyla kuşatarak (birbirlerinin üstünde) dünya semasına ulaşıncaya kadar, arayı (yerle gök arasını) doldururlar.
Allahu Tealâ, kullarının durumlarını, meleklerden daha iyi bildiği halde meleklere sorar:
Kullarım ne diyorlar?
Melekler: “Seni tesbih ediyorlar (seni her türlü noksanlıktan tenzih ediyorlar) Senin için, Allah uludur diyorlar, Sana hamd ediyorlar ve Seni yüceltiyorlar, derler.
Allahu Tealâ: “Onlar (kullarım) beni gördüler mi? diye sorar.”
Melekler: “Hayır! Allah'a yemin ederiz ki onlar seni görmediler, diye cevap verirler.”
Allahu Tealâ: “Ya beni görselerdi ne yaparlardı (zikirdeki halleri nasıl olurdu)? diye sorar.
Melekler:
“Eğer seni görselerdi, Sana daha çok ibadet ederler, Seni daha çok yüceltirler, Sana daha çok hamd ederler ve seni daha çok tesbih ederlerdi, diye cevap verirler.
Allahu Tealâ:
“Onlar benden neyi istiyorlar? diye sorar.”
Melekler:
Onlar, senden cenneti istiyorlar, diye cevap verirler.
Allahu Tealâ:
Onlar, cenneti gördüler mi? diye sorar.
Melekler:
Hayır! Ey Rabbimiz! Allah'a yemin ederiz ki onlar cenneti görmediler, diye cevap verirler.
Allahu Tealâ:
Ya onlar cenneti görselerdi ne yaparlardı? diye sorar.
Melekler:
Eğer onlar cenneti görselerdi, onu elde etmek için daha çok gayret ederler, onu daha çok isterler ve ona daha çok rağbet gösterirlerdi, diye cevap verirler.
Allahu Tealâ:
Onlar hangi şeyden (bana) sığınıyorlar? diye sorar.
Melekler:
Cehennemden, diye cevap verirler.
Allahu Tealâ:
Onlar, cehennemi gördüler mi? diye sorar
Melekler:
Hayır! Ey Rabbimiz! Allah'a yemin ederiz ki onlar cehennemi görmediler, diye cevap verirler.
Allahu Tealâ:
Ya onlar cehennemi görselerdi ne yaparlardı? diye sorar.
Melekler:
Eğer cehennemi görselerdi ondan daha çok kaçarlar ve ondan daha çok korkarlardı, diye cevap verirler.
Bunun üzerine Allahu Tealâ şöyle buyurur:
Sizi şahit kılıyorum ki, ben onların hepsini bağışladım
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem sözüne devam ederek şöyle buyurdu: İçlerinden bir melek: Onların arasında onlardan olmayan falanca (çok günah işlemiş) bir kul da var. O başka bir maksatla, dünyalık bir ihtiyacı için onlara uğrayıp, yanlarına oturuverdi, der.
Bunun üzerine Allahu Tealâ:
Onu da bağışladım, onlar öyle bir topluluktur ki, onlarla birlikte oturan kimse de o topluluk sebebiyle (ve onların bereketiyle) bedbaht olmaz, buyurur.” Buhari (6408) Müslim (2689)
Zikir (ilim) meclislerinin faziletleri çoktur. Burası, bu faziletlerin hepsinin anlatılabilmesi için yeterli değildir. Bir mecliste (toplulukta) oturan kimsenin, Allah’ın adını anmadan oradan ayrılmaması gerekir. Sünnette, Allah’ın adının anılmadığı meclisleri (toplulukları ve oturumların) kınayan deliller sabit olmuştur. Bunlardan bazıları şunlardır:
Ebû Hureyre radıyallahu anh’dan rivayet olunduğuna göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir topluluk oturdukları meclisten Allah’ı zikretmeden kalkarlarsa, eşek leşi yanından kalkmış gibi olur. O meclisde onlar için bir pişmanlık olur.” Ahmed (10680) Ebu davûd (4855) rivayet etmişler ve El-Elbânî “El-Kelimu’t Tayyib” (1/166) adlı eserinde hadise sahihtir demiştir.