languageIcon
search
search
brightness_1 Kulun kuşluk vaktinde duha (kuşluk) namazı kılması sünnettir.

Buna işaret eden rivayetler:

a- Ebu Hureyre radıyallahu anh’ın rivayet ettiği hadiste o şöyle demiştir: “Dostum sallallahu aleyhi ve sellem bana üç şeyi: Her aydan üç gün oruç tutmayı, iki rekât kuşluk namazını ve uyumadan önce vitir namazını kılmamı tavsiyede bulunmuştur.” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem aynı şekilde Ebu’d- Derda radıyallahu anh’a da bunları tavsiyede bulunmuştur. Bunu Müslim (722) rivayet etmiştir. Yine Ebu Zerr radıyallahu anh’a da bunları tavsiyede bulunmuştur. Bunu Nesai Sünenü’l-Kübra’da (2712) rivayet etmiştir. El-Elbani (Allah ona rahmet etsin) da sahih olduğunu belirtmiştir (es-Sahiha 2166).

b- Ebu Zerr radıyallahu anh’ın rivayet ettiği hadiste o şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Sizden birinizin her bir mafsalı için bir sadaka gerekir. Her bir tesbih (subhanallah demek) bir sadakadır. Her bir tahmid (elhamdulillah demek) bir sadakadır. Her bir tehlil (la ilahe illallah demek) bir sadakadır. Her bir tekbir (Allah’u ekber demek) bir sadakadır. İyiliği emretmek bir sadakadır. Kötülükten sakındırmak bir sadakadır ve kuşluk vakti kıldığın iki rekât tüm bunlara karşılık gelir.” Müslim (720)                   

Mafsal diye tercüme ettiğimiz “es-Sulami” kelimesi eklemler demektir.             

Sahih’i Müslim’de Aişe radıyallahu anhâ’dan gelen hadiste, her insan üç yüz altmış mafsal üzere yaratıldığı beyan edilmiştir. Bu sayıda sadakayı yerine getiren o gün nefsini cehennem ateşinden uzaklaştırmış olarak yürür gider. Aişe radıyallahu anhâ şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz Adem oğullarından her bir insan üç yüz altmış mafsal üzere yaratılmıştır. Kim bu üç yüz altmış mafsal sayısınca Allah’ı büyükler (tekbir getirir), Allah’a hamd eder, Allah’ı tehlil eder (la ilahe illallah der), Allah’ı tesbih eder, Allah’a istiğfar eder, insanların (gelip geçtiği) yoldaki taşı veya bir dikeni veya bir kemiği insanların yolundan uzaklaştırır, iyiliği emreder veya kötülükten sakındırırsa, o kimse o gün nefsini cehennem ateşinden uzaklaştırmış olarak yürür gider.” Müslim (1007)

Fazileti:

1-Bunu (kuşluk namazını) Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem daha önce de geçtiği üzere Ebu Hureyre, Ebu’d- Derda’ve Ebu Zerr radıyallahu anhum gibi bazı sahabelere tavsiye etmiştir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir kimseye bir şey tavsiye ettiği zaman bu bütün ümmete bir tavsiyedir. Bir şeyi emretmesi ve bir şeyi yasaklaması kişiye özel olduğuna bir delil olmadıkça bütün ümmete yöneltilmiştir. Burada kişiye özel olduğuna dair bir delil yoktur ve (bu tavsiye) bütün ümmete bir tavsiyedir. –Allah en iyi bilendir-

2-Bu namaz daha önce geçen Müslim’de ki Ebu Zerr radiyallahu anh hadisinde geldiği üzere üç yüz altmış sadakaya denktir.

3- Bu namaz evvâb kulun bir alametidir. Yani, Rabbine çokça gönülden yönelen kimse demektir. Özellikle onu faziletli vaktinde kıldığı zaman, o ise daha önce geçen Müslim’de ki Zeyd Bin Erkam radıyallahu anh hadisinde geldiği üzere son vakittir.

4- Bu namaz kayıtlı ve şahitlidir. Ona, daha önce geçen Müslim’de ki Amr b. Abese radıyallahu anh hadisinde geldiği üzere melekler aleyhimu’s-selam şahitlik etmektedir.

Nevevi (Allah ona rahmet etsin) şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in “Şüphesiz bu namaz şahitli ve kayıtlıdır” sözü, yani, melekler onda hazır bulunur ve o kabule daha layıktır ve rahmet meydana gelir.” Nevevi Müslim Şerhi hadis (832), Amr b. Abese radıyallahu anh’ın Müslüman oluşu babı.