brightness_1
Koku Sürmek Sünnettendir:
Kuku sürmek sünnettir. İlerde kuku sürmesinin sünnet oluşuna dair deliller gelecektir.
Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular: “Bana, (dünyanızdan) koku ve kadın sevdirildi. Gözümün nuru ise namazda kılındı”
Müsned (12293) Nesâi (3940) Elbâni “Sahîh-i’n Nesâî’de hadis sahihtir demiştir.
Hadisin “Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi.” sözü ise zayıftır.
Enes radıyallahu anh’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in elinden daha yumuşak ne bir yüne ne de bir ipeğe dokundum. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in kokusundan daha güzel bir kokuyu da koklamadım.” Buhari (3561)
الديباج Dibac; ipek çeşitlerinden bir çeşit
العَرف Araf ; güzel bir koku
Nafi’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “İbn Ömer radıyallahu anh tütsüleneceği zaman, sade öd ağacı ile tütsülenir, ona bazen kâfur da katardı.” Nafi’ sonra “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de bu şekilde koku sürerdi” demiştir.
Müslim (2254)
İmam Nevevi (Allah ona rahmet etsin) şöyle demiştir: “Burada geçen “isticmâr” güzel koku sürmek ve onunla buhurlanmak anlamına gelmektedir.”
Hadisten anlaşıldığı üzere; Kadınlarda olduğu gibi erkeklerin de koku sürmeleri müstehaptır. Fakat, erkekler için rengi gizli olup kokusu açığa çıkanlar müstehap iken; kadınların mescide veya başka bir yere çıkmak istediklerinde herhangi bir koku sürmeleri mekruhtur. Erkeklerin cuma günleri, bayram günleri, Müslümanların meclislerinde toplanıldığında, zikir ve ilim meclislerinde toplanıldığında, yine hanımlarıyla birlikte olacakları zaman koku sürmeleri daha ziyade müstehaptır.
Bkz. Nevevi, Müslim’in Şerhi, (2254) Misk Kullanma, Miskin En Güzel Koku Oluşu ve İkram Edilen Reyhan ve Kokuları Geri Çevirmenin Mekruhluğu Babı.
Buhari’de Aişe radıyallahu anhâ’dan gelen bir rivayete göre şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in üzerinden kötü koku gelmesi ona çok ağır geliyordu.’’
Buhari (6972)
En Güzel Koku Misktir
Müslim’de Ebu Saîd radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem İsrail oğullarından, yüzüğünün kaşına misk koyan bir kadını zikretmiş ve miskin en güzel koku olduğunu söylemiştir.’’ Müslim (2522)
Yine Ebu Davud (3158) “En güzel koku misktir” lafzıyla rivayet etmiştir. Ayrıca Elbani de sahih saymıştır. (Sahih Ebu Davud 200/3)
Müslümana yakışan, bulacağı en iyi kokuyla koku sürmesidir.
Hadisi Ebu Davud “Sizin en güzel kokunuz misktir.” lafzıyla rivayet etmiştir. Aişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ihrama girmek istediğinde, bulduğu en güzel kokuyu kullanırdı. Müslim (1190)
Sunulan kokuyu geri çevirmenin mekruh oluşu
Şu hadis buna delildir:
Enes radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kokuyu geri çevirmiyordu.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Güzel bir koku ikram edilen kimse onu reddetmesin; çünkü onun taşınması kolay, kokusu güzeldir.”
Ebu Davud, (4172) Elbânî (2/1092) hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.
Müslim’de geçen Ebû Hüreyre radıyallahu anh'dan rivayet edilen hadise göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kime reyhan ikram edilse onu reddetmesin; çünkü onun taşınması kolay, kokusu güzeldir.” Müslim (2253)
Reyhan: Kokusu güzel olan her bitkidir. Hadiste geçen reyhan kelimesi koku çeşitlerinin toplam ismidir. Munziri’nin dediği gibi “raiha” kelimesinden türetilmiş de olabilir.
“Avnul al Mâbud” sahibi (Allah ona rahmet etsin) şöyle der: “Hadis şunu anlatmaktadır, koku ikramını redetmek sünnete aykırıdır. Çünkü onun taşınması kolay, kokusu güzeldir. Onu sunan, sunduğuyla herhangi bir sıkıntı yüklememiştir. Dolayısıyla kabul etmeme gibi bir bahanesi de kalmamıştır. Bu şekilde olan her koku, her nefsi cezbeder.” Bkz. Avnul al Mâbud Sünen Şerh Ebu Davud, 4172 Koku red etme babı.
Koku Sürmenin Gerektiği Yerler
1. Cuma Günü:
Ebu Said’den, (Allah ondan razı olsun) şöyle dedi:
Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cuma günü gusletmek, misvak kullanmak ve şayet bulabilirse koku sürünmesi her büluğ çağına giren kimsenin üzerine vacibtir.”
Buhari (880) Müslim (846)
Bu misvak kullanmanın gerekli olduğu beşinci yerdir.
Müslim’de geçen lafız “güç yetirdiği kadar koku sürsün.” şeklindedir. Müslim (846)
Yine Müslim’e ait başka bir lafızda “kadın kokusundan dahi olsa.” şeklinde geçmektedir. Müslim, (846)
Bu iki lafızda cuma günleri koku sürmenin müstehaplığı hususunda ziyade bir durum bulunmaktadır. İlim ehli arasında cumaya kıyasen bayram günlerinde de koku sürmenin müstehap olduğunu söyleyenler bulunmaktadır. Ancak delil bağlamında bu hususta sahih bir şey söyleyemeyeceğim. -Allah en iyisini bilir-
Kadının hayızdan temizlendikten sonra gusül alması
Aişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: “Bir kadın, Allah Rasûlune hayız (adet) sebebiyle alınan gusül hakkında soru sormak için geldi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Misk sürülmüş bir çaput parçasını al ve onunla temizlen.” dedi. Kadın: “Nasıl temizleneyim” diye sorunca “Temizlen işte.” dedi. Kadın tekrar “Nasıl? ” deyince Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem “Subhanallah! temizlen işte.” dedi. Ben kadının kastettiği şeyi anladım ve onu kendime doğru çekip “O bezle kan izlerini gider.” dedim. Müslim (846)
Hadis, hayızlı (adetli) kadının koku sürmesinin müstehaplığına delildir. Temizlenen nifaslı (loğusalık) kadın da bu hususta onun gibidir. Şöyle ki, koku ile bedenindeki kan izini giderir. Yine bu temizlik ilim ehlinden bir cemaatin dediği üzere ferce (kadının üreme organı) has değildir. Çünkü hadisin lafzı nerede olursa olsun kan izinin giderilmesine işaret etmektedir. Bu hususta tercih edilen ise misk kullanmaktır.
Önceki hadisten anlaşılacağı üzere Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in “Subhanallah! temizlen işte.” Sözünden Allah’ı tesbih etmenin meşruiyeti anlıyoruz. “Subhanallah” sözünün şaşırma ve inkar ifade ettiği görülmektedir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir şeye şaşırdığı zaman “subhanallah” derdi.
Buhari ve Müslim’in Ebu Hureyre’den rivayet ettiği bir hadiste geçtiği üzere Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Ebu Hureyre cünüp olup, kendisiyle oturmayı hoş görmeyince ona “Subhanallah! Mümin necis olmaz.” demiştir.
Buhari (314) Müslim (332)
Sahiheyn’de geçen bir hadise göre iki adam Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında bir kadın varken, ona uğrayınca Allah Rasûlu: “Yavaş olun! O, Safiyye binti Huyeyy’dir.” der. Onlar: “Subhanallah ey Allah’ın Rasûlu!” dedi. Müslim (371)
Yine sahiheyn’de geçen hadiste Ömer radıyallahu anh diyor ki:
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e sordum: “Hanımlarını boşadın mı?” diye sordum. O da, “Hayır” (boşamadım) buyurdu. Bunun üzerine: “Allahu ekber” dedim. Demiştir. Buhari (6218) Müslim (1479)
Tirmizi’nin rivayet edip sahih olduğunu belirttiği bir hadiste Ashab: “Ey Allah’ın Rasûlu onların zât-ı envatı (müşriklerin bereketlenmek için kullandıkları ve kutsal saydıkları bir ağaç) olduğu gibi bize de bir zât-ı envat yap.” dediler. Bunun üzerine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Allahu ekber! Yine aynı yol (önceki kavimlerin batıl yolu).” dedi
Tirmizi (2180) Tirmizi hadisin sahih olduğunu söylemiştir.
Şaşırma esnasında tekbir getirmek, Allah’ı tesbih etmek meşrudur. İlim ehli içerisinde şaşırma anında tekbir getirmeyi hoş görmeyenler olmuşsa da bu tercih edilmeyen görüştür. Bu meseleye dayanarak İmam Buhari Sahihinde “Şaşırma Esnasında Tekbir ve Tesbih” adlı bir bab açmıştır. İmam Nevevi de “el-Ezkâr”da benzerini yapmıştır.
3. İhrama girmeden önce
Aişe radıyallahu anhâ’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ben göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, ihrama girmeden önce ihramı için ve Kâbe’yi tavaf etmeden önce ihramdan çıkması için koku sürdüm.” Buhari (1539) Müslim (1189)
Hadisten anlaşıldığı üzere hac veya ümre için ihrama girildiğinde, yada ümre yapıldığında, ifâda tavafı öncesinde yine koku sürmek müstehaptır.
4. Ölüye güzel koku sürülmesi
Ümmü Atiyye şöyle demiş: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem yanımıza geldi; biz kızını yıkıyorduk. (Bunu görünce) şöyle buyurdular: Onu, su ve sidrle üç defa veya beş defa hatta lüzum görürseniz daha fazla yıkayın. Sonuncuda bir parça kâfur da katın yada kâfur’dan bir parça.
Yıkama işini bitirdiğinizde bana haber verin! buyurdu. İşimiz bitince Rasûlullah Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i çağırdık. Bize kendi izarını verdi ve: “Ona, önce bunu sarın!” dedi. Buhari (1253) Müslim (939)
İmam Nevevi’nin sözünde geçtiği üzere ilim ehlinden bazıları koku sürmenin müstehaplığına eşleri de dahil etmişlerdir. Çünkü bu, onların birbirleriyle güzel vakit geçirmeleri ve birbirlerden güzelce faydalanmalarını sağlar. Yine Cuma namazına gelenlere kıyasla ilim meclisleri ve bayram meclisleri gibi yerlere gelenlerin koku sürmeleri de buna dahildir. Böylece hakkında delil gelen mevzular geçti.
Koku sürmenin istisnaları
İbn Abbas’tan rivayet edildiğine göre göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, devesinin, boynunu kırdığı adam hakkkında: “Ona koku sürmeyin.” demiştir. Buhari (1267) Müslim (1206)
İbn Ömer radıyallahu anh’ın rivayet ettiğine göre göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ihramlı kimsenin hangi elbiseleri giyebileceğini soran adama: “Zaferan ve vers boyanmış bir kumaş giymeyin.” demiştir. Buhari (1838) Müslim (1177)
Kadınlar bunlara ek olarak iki yerde daha koku sürmekten yasaklanmıştır:
Birincisi: Eşi vefat etmiş ve iddet bekliyorsa; Bu durumda dört ay on gün koku sürmekten menolunur.
Ümmü Atiyye radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir. “Kocalarımız hariç üç günden fazla ölüye yas tutmaktan men ediliyorduk. Kocalarımız için ise dört ay on gün yas tutuyorduk. Yine bu süre zarfında sürme çekmez, koku sürünmez ve boyalı elbise giymezdik. Bizden biri hayızdan temizlenip yıkandığında ise güzel koku sürülü bir nebze güzel koku sürmesine ruhsat vardı.” Buhari (313) Müslim (938)
İkincisi: Kadın, yabancı erkeklerin bulunduğu bir yerden geçecekse bu durumda koku sürmesi haram olur.
Ebu Musa el-Eş'arî'den (Allah ondan razı olsun) rivayet olunduğuna göre o şöyle demiştir: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: “Güzel koku sürünüp, kokusunu hissetmeleri için bir topluluğun yanına uğrayan kadın, zinakârdır.”
Müsned (19578) Ebu Davud (4173) Tirmizi (2786) Nesai (5127) Elbânî hadisin (1/525) sahih olduğunu söylemiştir.
Abdullah bin Mes’ud’un hanımı Zeyneb’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize şöyle dedi: Biriniz mescide giderse kokuya el sürmesin.”
Müslim (443)
Ebu Hureyre’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Herhangi bir kadın koku sürünürse bizimle beraber yatsı namazında bulunmasın.”
Müslim (444)